İstanbul Üniversitesinde Akademisyen olan ve aynı zaman evde sağlık hizmet veren bir bir firmanın sahibi olan Duygu Çetin, Serhat Yaşam Dergisi sahibi Erkan Sarıkaya’ya iş hayatını ve Pandemi süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Serhat Yaşam: Duygu hanım sizi tanıyabilirmiyiz?
Duygu Çelik: 1990 Ardahan Göle ilçesi Dedekılıç Köyü doğumluyum. İlkokulu Dedekılıç köyünde, Ortaokulu Göle’de ve Liseyide Ardahan’da okudum. Hemşirelik Lisesini derece ile bitirdim. Bitirdiğim yıl KPSS Sınavına girdim. Yüksek bir puanla İstanbul’a gelip Bakırköy Sadık Konuk Hastanesinde işe başladım. Yaklaşık bir yıl çalıştıktan sonra Üniversite sınavına girdim. İstanbul Teknik üniversitesi Anatomi bölümünü kazandım.Gece çalışıp gündüz eğitimimi devam etirdim. Daha sonra Kültür Üniversitesini kazandım. En son olarakda şu anda akademisyen olarak çalıştığım İstanbul Üniversitesini kazandım. Hiç hayalim olmaz hedefim olur. Kendim için şimdiye kadar hiç hayal kurmadım. Hep işime yarıyacak bölümleri okudum. Yoğun bakım hemşiresi olarak çalışırken şimdi Akademisyen ünvanı kazandım. Pandemi öncesi bulaşıcı hastalıklarla ilgili makale yazdım. 9 Ülkede yayınlandı. Ben hiç hayal kurmadım sadece istedim.
Serhat Yaşam: Evde bakım hizmeti işi yapıyorsunuz. Sektörü bize anlatırmısınız?
Duygu Çetin: Pandemi döneminde hastanede olmak gerçekten çok tehlikeli. İnsanlar artık evinde çıkmaya korkuyorlar. Sağlık sorunları olup yardıma ihtiyaçları olan binlerce insan var. Ulaşabildığimiz insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Pandemi döneminde evde bakım ihtiyacı çok fazla artı. Bu konuda yoğun talep var. İstanbul’da gitmediğimiz yer kalmadı.
Serhat Yaşam: Bir sağlıkçı olarak Pandemi sürecini nasıl görüyorsunuz?
Duygu Çetin: Koronavirüs (covid-19) pandemi başlangıcında ilk başta insanlar yoğun bir korku oluştu. Bu süreçte sağlık çalışanları çok yoruldu. Tabi esnaf işyerlerini kapatı insanlar işine gidemedi herkes etkilendi diyebiliriz.
Serhat Yaşam: Normal süreci ne zaman olur?
Duygu Çetin: Normaleşme süreci yaklaşık 2 yılı bulur. Şu anda normale dönme mümkün değil diyebilirim. Ben aşı olayına karşıyım. Aşı Mart ayı veya öncesi olmalıydı. Bu süreşte bir şekilde herkes bağışlılık kazandı.
Serhat Yaşam: Memleketiniz Göle için neler söylemek istersiniz?
Duygu Çetin: Göle kanayan yaramdır. Çok küçük yaşta Göleden çıktım. Hiç bir zaman oranın kültürü dışında yaşamadım. Egolarım her zaman karekterim arkasında yürüdü. Ben bir Göleli olarak her zaman gurur duydum. Ailem orada yaşıyor. Göle ile bağımı hiç koparmadım.
Serhat Yaşam: Göle sizce nası gelişir ve göç azalır?
Duygu Çetin: Kendimizi kurtarıyoruz, sonrası Göleyi unutuyoruz. Göle’ye katkı yapacak, Göle’yi güzeleştirecek bir sürü insan tanıyorum. İnsanların hayatlarını kolaylaştıracak, yatırım yapacak bir çok kuruluş biliyorum. Ben dahil herkes Göle için birşeyler yapmalı diye düşünüyorum. Yaklaşık 500 Kitap Gölenin köylerine gönderdim. Ben oradaki insanlarında iyi şartlarda yetişmesini istiyorum.