CHP’li il Belediye Başkanları Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ev sahipliğinde 10-11-12 Ekim 2024 tarihlerinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yapılıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çanakkale’de gerçekleştirilen İl Belediye Başkanları toplantısında yaptığı açılış konuşması şöyle:
“Bu salonun çözdüğü sorunlar var, çözemediği sorunlar var. Çözemediğimiz sorun işsizlik. Çünkü yerel yönetimler istihdam yaratma imkânı olan ama an itibari ile zaten geçmiş dönemde de bu kadar büyük işsizlik varken hangi partide olursa olsun belediyenin tüm istihdam olanaklarının kullanıldığı, dolduğu hatta hepimiz biliyoruz ki aşıldığı süreçleri yaşıyoruz. Belediyelerde inanılmaz personel fazlası var böyle bir dönemde yeni işsizler yaratamıyoruz, o personel giderleri de çok kritik. Ama yaratmamak için de çaba sarf ediyoruz. Ama bir yandan da her bir belediyemizde binlerce, on binlerce belediyenin boyutuna göre yapısına göre iş başvuruları var. Bu konu en çok zorlandığınız konu, bunu biliyoruz. Ve bu sorunu çözmek için de CHP iktidarı için gün sayıyoruz.”
“HUKUK BİTİRMİŞ AMA İŞ BULAMAYIP ZABITA OLMAYI KABUL EDENLER VAR”
“Dün TÜİK rakamları açıkladı 0.3’lük düşüşten, yüzde 8.5’luk işsizlikten bahsediyorlar. Ama TÜİK’in rakamlarında gizleyemediği, DİSK’in detaylı araştırmalarında tüm kesimler tarafından doğrulandığı şekilde Türkiye’de gerçek anlamda işsizlik 8.8 milyondan 11 milyona çıkmış. Yani sadece 2023 Ağustos’tan 2024 Ağustos’a kadar 2.2 milyon yeni işsizin eklenmesiyle geniş tabanlı işsizlik 11 milyona çıkmış durumda. Nedir geniş tabanlı işsizlik? İşsiz olanlar, iş aramadan yılmış olanlar, imkânsızlıklarından dolayı artık iş arayamayanlar ya da bir iş var görünse de örneğin atanmamış bir öğretmen olup gece 12’den 8’e kadar cep harçlığı karşılığında taksi durağında çalışanlar. Gerçek işine ulaşamamış olanlar 11 milyon kişi bu ülkede. Ve Ankara Büyükşehir Belediyemiz 113 zabıta alacak. İki gün içinde 4 bin kişi başvurdu. Başvuranların tamamı eğitimli kişiler ve maalesef başvuruların içinde hukuk fakültesi mezunları ve eğitim fakültelerinden mezun olmuş insanlar var. Artık Türkiye’de hukuk fakültesini bitirmiş ama avukatlık bürosu açmayan, açamayan, açsa da geçinemeyen ve hiçbir yerde iş bulamayıp zabıta olmayı kabul eden insanlar var. Böyle bir sürecin içindeyiz Türkiye’de.”
“ZENGİNLERE GELİNCE HİÇ DE ONLARIN CEBİNDEN ALIP VERMİYORSUNUZ”
“İşsizlik ödeneği yıllardır üzerinde en hassasiyetle durduğumuz nokta. Bu senenin ilk sekiz ayında 1 milyon kişi başvurmuş, 500 bin kişiye veriliyor. Çünkü yıllarca söyledik; işsizlik sigortası işçinin kumbarasıdır, bu kumbaraya işçi para atar, işveren para atar, devlet para atar ama kumbara işçinin kumbarasıdır. Siz bayram geldiğinde çocuğunuza ‘getir kumbarayı’ deyip kumbarayı açıp içinden bayram harçlığını çocuğa verseniz isyan eder. Türkiye’de ‘Efendim Soma‘daki madencilerin ödenmeyen tazminatı, ödenecek. ‘İşsizlik sigorta fonundan ödensin’. Bir başka yerde bir iş aksamış ‘oradan ödensin’. Pandemide ‘oradan ödensin’. Oysa zenginlere gelince ana kasadan ödeniyor hiç de onların kendi cebinden alıp kendi cebine vermiyorsunuz. Geldiğimiz noktada duble yollar yapılacak, ‘işsizlik fonundan ödensin’, şu projeye para yok ‘oradan ödensin’. 1 milyon kişi ki verilen para da bir para değil, işsizlik parası istiyor sadece 500 bini yararlandırılıyor. Bunun da altını çizmek isteriz.”
“TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN SES YÜKSELİYOR”
“Bir yandan işsizler kendilerini çaresiz hissediyorlar, terk edilmiş hissediyorlar, bu doğru değil. Emeklilerin sesi çıkmıyordu, 105 miting yaptık her mitingimize emeklilere davet ettik son mitinglerimiz emekli mitingine döndü, emekliler 31 Mart‘ta sandığa damgasını vurdular ve şu anda Türkiye’nin en önemli gündemlerinden bir tanesi. Asgari ücretli için de durum farklı değil, işsizler için de farklı değil. Biz ilk tarım mitingini yaptığımızda ‘Ya bu tematik mitingler ne olacak’ diyorlardı. Sekiz tane yaptık şimdi Türkiye’nin dört bir yanında çiftçiler bizim yaptığımız mitinglere katılıyorlar ya da kendileri yerel tepkilerini gösteriyorlar, mitinglerini yapıyorlar. Türkiye’nin dört bir yanında ses yükseliyor. Önümüzdeki günlerde TÜRK-İŞ’in yapacağı eylemi önemsiyoruz. Önümüzdeki günlerde kasım ayının sonunda KESK’in yapacağı eylemi önemsiyoruz.”
“İKTİDARI ERKEN SEÇİME ZORLAMAK VE ONLARIN UNUTTUKLARINA SAHİP ÇIKMAK HEPİMİZİN GÖREVİ”
“Buradan sözüme değer veren hem Cumhuriyet Halk Partili hem partili olmasa da ya da hangi görüşten olursa olsun halinden memnun olmayan herkese ortak çağrımızdır. Kim bir miting yapıyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi yapıyorsa başımız gözümüz üstünesiniz buyurun gelin. Kim bir yerde miting yapıyorsa, örneğin geçinemiyoruz mitingi ile TÜRK-İŞ’in yaptığı miting geçmişte TÜRK-İŞ bütün eylemsizliklerine, bütün eleştirilerimize rağmen hepimizin yürekten desteklemesi, sahiplenmesi, yüreklendirmesi gereken mitingdir. Kim ‘geçinemiyoruz’ diyorsa, aldığı maaşa itiraz ediyorsa, ürünü para etmeyip buna itiraz ediyorsa onların yanında olalım. Çünkü muhalefeti, parlamento içindeki muhalefet, dışındaki muhalefet ayrımı olmaksızın hep birlikte toplumsal bir muhalefete dönüştürmek ve bu iktidarı bir şekilde erken seçime zorlamak durumundayız. 31 Mart‘ta kazandığımız başarıda yüzde 38’e varan oyda diğer partilerin oylarının olduğunu, bunun sarı kart olduğunu, onlara seçim meydanlarına söz verdiğimizi, bunu gerekçe göstererek bir erken seçim çağrısı yapmayacağımızı söylemiştim ve demiştim ki, ‘Şimdi sarı kartı gördünüz, seslerini duyma zamanı. Eğer emeklinin sesini duyarsanız, asgari ücretin sesini duyarsanız, çiftçinin, esnafın sesini duyarsanız ben bir erken seçim çağrısında bulunmayacağım. Çünkü o zaman geçim olur ama duymazsanız o zaman geçim olmazsa seçim olur’ demiştik. O günden bugüne hükümet, bu bahsettiğim kırılgan kesimlerle ilgili parmağını oynatmadı. Asgari ücreti zamlamadı, emekli 10 bin alıyordu 12 bin 500 yaptı. Ocak ayındaki 10 bin lira, 12 bin 500 lira oldu. O 12 bin 500 lira ocaktaki 8 bin liranın alım gücünde şu anda. Yani daha dokuz ay geçmiş, eldeki para 2 bin lira daha zayıflamış, işlevsizleşmiş, satın alma gücü düşmüş. O yüzden hep birlikte itirazı yükseltmek, bu iktidarı erken seçime zorlamak, erken seçimden sonra da onların unuttuklarına sahip çıkmak hepimizin görevi.”
“TOPLUMUN TEK UMUDU CUMHURİYET HALK PARTİSİ’DİR”
“Sizler de illerinizle yapılacak tüm yoksulluğa karşı, işsizliğe karşı, geçinememeyi vurgulayan ya da tarım ürünlerine verilen fiyatların zor durumda bıraktığı çiftçilerimize sahip çıkan tüm eylemlere destek olun, oralara katkı sağlayın, oralara katılmak isteyenlerin ihtiyaçlarını karşılayın. Çünkü hepimiz biliyoruz ki artık toplumun tek umudu Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bütün dertlerin vardır çaresi o da Cumhuriyet Halk Partisi diyoruz. Ben her birinizi bugüne kadar yaptıklarınız için kutluyorum, yapacaklarınız için başarılar diliyorum. Ve şunu biliyorum ki sizler yoksulun halinden anlayan, işsizin halinden anlayan, gençlerin dilinden konuşabilen, yaşlılara hürmetini, saygısını eksik etmeyen, toplumun sosyal liderlerisiniz. Size bakan Cumhuriyet Halk Partisi’ni, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bakan gelecekteki güzel günleri görsün. Her birinizi ayrı ayrı saygıyla selamlıyorum. Kolay gelsin. Sizlerle gurur duyuyorum. Bundan sonra da sizlerle birlikte çok güzel işleri başaracağımıza yürekten inanıyorum. Yolunuz açık olsun.”