
Akıllı cep telefonları, günlük hayatımızın en fazla ihtiyaç duyduğumuz teknolojik cihazların başında geliyor. Artık yanımızda cep telefonu olmadan dışarı bile çıkamıyoruz. Çünkü her an ve her yerde cep telefonuna ihtiyaç duyabiliyoruz. İletişim, eğlence, eğitim ve çalışma gibi birçok alanda kullanılan akıllı telefonlar, hayatımıza değer katan, kolaylaştıran ve daha verimli hale getiren teknolojik cihazlardır. Günümüzde eğer cep telefonları olmasaydı bütün alanlarda elimiz kolumuz bağlanırdı. Bunun için cep telefonları günlük hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiştir ve birçok kişi için vazgeçilmez bir araçtır.
Cep telefonları, hayatımızın her alanında bize kolaylık ve konfor sunuyor. Cep telefonu, aynı zamanda bize sorumluluklarda yüklüyor. Başta akılı cep telefonları olmak üzere artık iletişimden eğitime, iş dünyasından günlük yaşantımıza kadar her alanda teknolojinin etkisini derinden hissediyoruz. Maalesef insanoğlu sahip olduklarının esiri olma konusunda sınır tanımıyor. Yaşamımızı kolaylaştırması gereken bir cihaz, tüm hayatımızın merkezine oturmuş ve yaptığımız her şeyi biçimlendirir hale gelmiş durumda görünüyor.
İnternet arama motoru google’ın istatistiklerine göre artık aramaların %57’si mobil ve tablet üzerinden gerçekleşiyor. Ayrıca küresel firmalar cep telefonlarındaki uygulamalar sayesinde birçok alışkanlıklarımızı öğrenip buna göre internette girdiğimizde önümüze reklamlar çıkıyor. Bilgisayarların yerini çoktan alan mobil teknoloji, tüketicilerin satın alma alışkanlıkları üzerinde çok büyük etkiye sahip. Google tüketici davranışlarını “öğrenmek istediğim an”, “seyretmek istediğim an”, satın almak istediğim an” olarak tanımlamaya başladı ve tüm sektörlerin hedef tüketicilerine ulaşabilmeleri için bu “an”larda onların karşılarına ilgili içerik ve ürünle çıkmaları gerektiğini ortaya koydu.
Akıllı telefonlarımız, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Bu cihazlar sayesinde dünyanın dört bir yanındaki sevdiklerimizle iletişim kurabiliyor, bilgiye anında ulaşabiliriz ve birçok işlemi parmaklarımızın ucunda gerçekleştirebiliriz. Teknoloji, bize zaman kazandırıyor ve sosyal bağlantılarımızı güçlendiriyor. Eskiden birkaç kişiyle görüşebileceğimiz zamanda artık yüzlerce insanla iletişim kuruyor, çok daha geniş çevreden dostluklar edinebiliyor, hatta işler yürüyebiliyoruz.
Sosyal medya platformları, bizi dünyanın dört bir yanındaki insanlarla bir araya getiriyor. Sadece eski dostlarla yeniden bağlantı kurmakla kalmıyor, farklı kültürlerden insanlarla tanışabiliriz. Sosyal ağlar sayesinde ortak ilgi alanlarımızla ilgili yaratıcı insanları takip ediyor, aynı ilgi alanlarını paylaştığımız yeni insanlar tanıyoruz.
Akıllı telefonların yaygınlaşması hayatımızı birçok açıdan değiştirdi. İnsanlar 7/24 çevrimiçi hale geldi. Neredeyse herkese istediğiniz zaman istediğiniz bilgiyi gönderip alabiliyorsunuz. İnsanlar sosyal ilişkilerini büyük oranda dijital dünyaya taşıdı. Yapılan ve hatta yapılmayan şeyler sosyal medya üzerinden paylaşılır oldu. Günlük ortalama 6-7 saati sosyal medyaya ayırmaya başladık. Müzik dinlemek, film izlemek, haberleri takip etmek için sadece bir cihaz yeterli. Hiç bilmediğimiz yerlere gitmek için uzun uzun tariflere gerek kalmadı, konum atmak yeterli hale geldi. Fotoğraf çekmek için özel bir fotoğraf makinesi taşıma devri bitti. Hatta insanlar artık fotoğraf çekmekten etrafa bakamaz hale geldi. Bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı. Artık merak ettiğimiz bir şeyi öğrenmemiz en fazla 10 saniyemizi alıyor. Satın alma alışkanlıklarımız da değişti. Evimizin içinden dünyanın öbür ucundaki bir mağazadan istediğimiz ürün için sipariş verebiliyoruz. Bir mağazaya girdiğimizde fiyatların pahalı mı ucuz mu olduğunu görmek için tek yapmamız gereken telefonunuza sormak oluyor. Ayrıca cep telefonu ile para transfer etmek, ödeme yapmak, rezervasyon yapmak, kitap okumak gibi çok iler sıradan hale geldi.
Tabi akıllı telefonlarının olumsuz etkileri de var. İnsanlarda telefon bağımlılığı oluştu. Birçok kişi beş dakika bile telefona bakmadan duramaz hale geldi. Tanıdıklarımızla sanal iletişim artarken, gerçek iletişim azaldı. Aynı masada oturan insanlar birbirleriyle konuşmak yerine telefonlarıyla vakit geçirir oldu. Sürekli gereksiz bilgi bombardımanına tutulan insanlarda zihinsel yorgunluk, uykusuzluk, depresyon gibi rahatsızlıklar görülmeye başlandı. Telefondan gelen bildirimlerden kaynaklı olarak uzun süre odaklanamama sorunları ortaya çıktı. Bazı insanlar kendi kıymetlerini sosyal medyada aldıkları beğeni sayılarıyla ölçmeye başladı. Sürekli yakın mesafedeki telefon ekranına bakmaktan kaynaklı göz bozukluklarında artışlar yaşanmaya başlandı.
İnsanların birbirine kolay erişimi amacıyla kablolu telefonlar yerine ABD ve Avrupa’da 1980’lerde Türkiye’de ise 1990’lı yıllarda kullanılmaya başlanan cep telefonları, gelişen teknolojiyle birlikte insanlara fotoğraf ve video çekme, görüntülü arama, sosyal medya ve e-posta hesaplarına erişim ve ilgi alanlarına uygun uygulamaların yüklenebilmesi gibi birçok kullanılabilir işlev sunmaktadır. Bu işlevsellik günlük hayatta cep telefonu kullanım süresini artırarak cep telefonu alışkanlığının ve bağımlılığının endişe verici bir hızla artmasına neden olmaktadır. İnsanlar için olası karsinojenik sınıfında yer alan düşük frekanslı elektromanyetik alana sahip cep telefonları, günlük hayatta evde, sokakta ve iş yerinde olmak üzere birçok ortamda kullanılarak hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Cep telefonlarının vücutta özellikle konuşma esnasında baş bölgesine ve pantolon cebinde taşırken üreme organlarına yakınlığı radyo frekans radyasyonuna uzun süre maruz kalmanın insan sağlığına olası etkileri konusunda endişeleri giderek arttırmaktadır.