Başkan Özer: Dezavantajlı Grupları Destekleyen Çalışmalar Yapıyoruz
İstanbul Esenyurt’ta düzenlenen Yerel Sosyal Politikalar Çalıştayı’nda ilçede yapılacak sosyal projeler ve dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalarla ilgili fikir alışverişinde bulunuldu. Programda konuşan Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, yaşlılar, emekliler, engelliler ve kadınları destekleyecek çalışmalar yaptıklarını belirterek, yakın zamanda bir Kadın Emeği Festivali düzenleyeceklerini söyledi.
Esenyurt Belediyesinin düzenlediği Yerel Sosyal Politikalar Çalıştayı, Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yapıldı. Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programda ilçedeki sosyal belediyecilik ve dezavantajlı gruplarla ilgili sorunlara çözüm önerileri arandı. Çalıştayda; Güçlü kadın güçlü toplum, çocuk hakları ve çağdaş uygulamalar, engelsiz esenyurt, bağımlılıkla mücadele, sosyal hizmetler ve yerel kalkınma, erişilebilir ve adil sağlık hizmetleri konularında yuvarlak masa toplantıları yapılarak, fikir alışverişinde bulunuldu. Çalıştay sonunda katılımcılara anket uygulandı.
“Niyetimiz Halisane Olursa Başarabiliriz”
Programda yaptığı konuşmada ilçedeki dezavantajlı gurupların yanında olacaklarını ifade eden Başkan Özer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasında ikinci maddesi “Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı, layık, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.” şeklindedir. Şimdi bana göre bu cümledeki kavramların altı doldurulursa, Türkiye’de hiçbir sorun kalmaz. Bu da bize şunu gösteriyor; kitapta yazılanlarla ve hayatta olanlarla çok büyük bir fark var. Hukuk ile ilgili çok büyük sorunlarımız var. En önemlisi bugün konumuzla ilgili olan sosyal devlet olayı. Özellikle son yıllarda devletin ya da devletlerin dünyada küresel ekonominin etkisiyle, neoliberal politikaların etkisine girmesi ve ekonomiden el çekmesiyle sosyal devlet ortadan kalktı. Sosyal devlet ortadan kalkınca siyasetçiler, salt popülist politikalarla özellikle yoksullukları ortadan kaldırmak yerine sadece bu kitlelerin dezavantajlarını kullanarak bunu oya çevirmeye çalıştılar. Hükümetin de sosyal devlet olma politikalarını ortadan kaldırması sonucunda biz yerel yönetimlere görev düşüyor. Biz sosyal belediyecilik, halkçı belediyecilik yaparak bu noktalardaki boşluğu giderebiliriz” diye konuştu.
“15 Bin Kişiye Sıcak Yemek Dağıtacağız”
İhtiyaç sahibi vatandaşlar için yapılan çalışmalara da değinen Özer şöyle konuştu: “Cadde ve sokakların asfaltlanması iyi ama akşam evine ekmek götüremeyen bir adam için, arabası olmayan bir adam için bu çalışmalar bir şey ifade etmez. Tabii ki yol da yapmamız lazım. Fakat akşam evine ekmek götüremeyen adamın derdiyle de dertlenmemiz lazım. Mesela bir aşevi açtık. ilk etapta günde 15 bin kişiye sıcak yemek dağılacak. Sonra bunu 40 bine kadar çıkarabiliriz. Evlere sıcak yemek gönderiyoruz. Kreşlerimize de göndereceğiz. Kendi personelimize de zaman içinde vereceğiz. Ayrıca kent lokantaları açıyoruz. Şimdi onun çalışmalarını yapıyoruz.”
“Dezavantajlı Gruplarla Desteklemek İçin Çalışmalar Yapıyoruz”
Başkan Özer şöyle devam etti: “Bugün burada dezavantajlı gruplarla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bunun içinde kadınlar, engelliler, emekliler ve yaşlılar var. Bu grupların her anlamda desteklenmesi lazım. Bunun için koyduğumuz hedefler var. O hedefleri gerçekleştirecek projeler yapmak, o projeleri de hayata geçirecek kaynaklar ve kadrolar oluşturmak durumundayız. Bunun için 5 yıllık bir stratejik plan yapıyoruz. Bu yapmak istediklerimiz o planın içinde yer alacak. Bugün siz de bunun için buradasınız.”
“Kadın Emeğiyle İlgili Festival Yapacağız”
Kadınların istihdam sürecine katılımlarıyla ilgili projeler geliştirdiklerini belirten Özer, “Aklımda kadın emeğiyle ilgili bir festivali yapmak var. Bununla ilgili toplantı yaptım. Kadınlarımıza çeşitli konularda kendi yeteneklerini gerçekleştirecekleri bir takım eğitimler veriyoruz. Bazı mesleklerle ilgili bir takım çalışmalar yapıyoruz ama bu yeterli değil. Bizim zaten sınırlı sayıda olanaklarımız var. Çünkü ilçemizin resmi 1 milyon nüfusu var. Kadının mutlak surette hem temsiliyette hem kalkınma sürecinde hem de üretim safhasının içinde yer almasını sağlamalıyız. Eğitim ve toplumsal farkındalığı da bir taraftan yaratmamız gerekir.
Öte yandan yaşlılarımız var. Kendi yaşlılarına sahip çıkmayan bir toplumun geleceği olamaz. Mesela geriatri merkezi düşünüyoruz. Emeklilerle ilgili bir yaşam ortamı, bir emekliler lokalı, bir emekliler evi yok mesela. Bu şehirde 160 bin emekli var. Onlarla ilgili seçim sürecinde bir miting de yaptım. Bu konuda bir takım çalışmalar yapabiliriz. Dezeavantajlı grupların öncelikli olarak sorunlarının ele alınması ve çözümü burada yapacağımız çalışmalara bağlı. Çünkü biz katılımcı belediyecilik diyoruz, demokratik bir belediyecilik diyoruz, şeffaf bir belediyecilik diyoruz.. Bu nedenle bugün buraya katılan herkese teşekkür ediyorum” dedi