Türkiye’de ana akım medya Koronavirüs salgını ile birlikte ağır bir sınavdan geçiriyor. Dünyada şu anda, hastane önünden yayın yapmayan tek medya, bizim medya. Bütün Tv Kanalları için aynı şeyi söyleyemeyiz. Gerçekleri şeffaf bir biçimde seyirciye aktaran TV Kanalları, Gazete ve İnternet haber sitelerini kutlamak gerekir.
Son günlerde bazı TV Kanallarında Koronavirüs salgını ile alakalı yapılan haberlerde genelikle Parklar, Yollar, Otogar ve Avrupa Şehirlerinden canlı bağlantılar ile aktarılıyor. Oysa daha önce Tren kazası, Terör ve Deprem gibi facialarda her zaman hastane önünde canlı yayınlar yapılırdı.
Bazı ana akım Medyaya bir kaç soru..!
1- Koronaviris salgını için tüm Dünyada Hastane önlerinde canlı yayın ile muhabirlerden bilgi alınırken Türkiye’de TV Kanalları neden Hastane önlerinden canlı yayın yapmaz?
2- TV Kanalları neden Koronavirüs yüzünden hayatını kaybedenlerin yakınları ile röportaj yapmaz?İngiltere’ye bağlanıyorlar, İtalya’ya bağlanıyorlar, ABD’ye bağlanıyorlar, oradaki son durumu merak ediyorlar, burada kendisine mikrofon uzatılan bir rahmetli yakını gördünüz mü?
3- TV Kanalları Hastane Bahçelerinde test yaptırmak için sıra bekleyen ateşi 40 dereceye çıkan hastaları neden haber yapmaz?
4- Hastanelerde kendi sağlıklarını hiçe sayarak çalışan fedekar sağlık emekçilerin görüşlerine neden yer verilmiyor?
5- Ana akım olarak bilinen büyük gazete ve haber siteleri Koronovirüs salgını için neden üç maymunu oynar?
6- Koronovirüs salgını görülen ülkelerin Cumhurbaşkanları, Başbakanları vatandaşlarına milyarlarca Dolar destek paketi açıklayarak ”Parayı düşünmeyin hiç kimse işten çıkarılmayacak, Devlet sizin maaşınızı, ve işyerleriniz için gerekli desteği yapacak. Siz sağlığınızı düşünün” derken Devletimiz yardım için vatandaşa İBAN numarası vererek para istemesini neden eleştirmez?
Çin’de ortaya çıktıktan sonra tüm dünyaya dalga dalga yayılan koronavirüsle ilgili tüm gelişmeler medyanın başlıca gündem maddesi. Bir yandan virüsün yarattığı tahribat bir yandan da virüsün yayılmasına karşı alınan “acil kodlu” önlemler ekranlara, gazetelere, sosyal medya platformlarına yansıtılıyor. Bu süreçte medya temsilcilerinin “sorumlu gazetecilik” ilkelerine uymasının toplum sağlığı için “hayati önemde” olduğu bir gerçektir.
Sanki bilim insanı eksiğimiz varmış gibi hep aynı insanlar farklı farklı kanallarda geziyor. Koronavirüse karşı alınacak önlemler gibi net ve açık bir konuda birbiriyle çelişen önerilerde bulunan insanları ekranlara çıkarmanın habercilik değil.
Konuyla asla ilgisi olmayan, asla ekrana çıkarılmaması gereken insanların televizyonlara çıkarılması sorumlu gazetecilikle bağdaşmıyor. Bazı Medya organın bu duruşu halk sağlığı kadar basın özgürlüğünü de yaralıyor.
Koronavirüs salgını yüzünden evinde kalarak kendi sağlığınızı, sevdiklerinizin sağlığını ve çevrenizdeki insanların sağlığını düşünerek hep beraber bu zor günleri geçirebiliriz.
Erkan SARIKAYA