DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Sevdiklerinizle Siyaset Yapmayın

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Sevdiklerinizle Siyaset Yapmayın

Sevdiklerinizle siyasi polemik yapmayın. Ne zamanki iş siyasi tartışmaya geldiğinde geldiğinde dostluk, arkadaşlık, hatta akrabalık bile bitme noktasına geliyor. Aslında tartışılmak istenen fikirlerdir ama nedense sanki kişilermiş gibi algılanır. Herkes oy verdiği veya desteklediği partinin kutsal olduğunu sanarak tartışıyor, hatasız buluyor ve asla kötü söz edilmesine müsaade etmiyor.

Bazı siyasi partilerin yıllardır bir birine en sert ifadeler ile eleştiride bulunması ve yıllar sonra parti idolojisi tersine olacak söylemlerde bulunmaları seçmen kitlesininde kafasının karışmasına sebep oluyor. Muhalefet partilerde siyaset yapan bazı milletvekilileri iktidar partisine en sert eleştirilerde bulunup, daha sonra eleştirdikleri iktidar partisine geçiş yapmaları farklı siyasi partilere gönül vermiş milyonlarca insan içinde moral bozukluğuna ve kafsında soru işeretlerine yol açıyor.

Siyasetçi veya politikacı, parti politikasında etkin olan bir kişi ya da hükümette herhangi bir görevi elinde bulunduran bir kişi. Politikacılar, ülkeyi ve dolayısıyla insanlarını yöneten yasalar ya da politikalar önerir, destekler ve oluşturur. Partilerde siyaset yapanların asli görevi kanun ve yasalar için girişimlerde bulunmak düzenlemek, ülke sorunları, vatandaşların talep ve istekleri gündeme getirmek ve çözüm bulmak olarak sıralayabiliriz. Siyasi parti bakımında ülkemizde büyük bir zenginlik bulunuyor. Şubat 2025 itibarıyla Türkiye’de 167 siyasi parti etkin durumda bulunurken, bu tarihte seçimlere katılabilme yeterliliği olan parti sayısı ise 38 olmuştur. Bu veriler ülkemizde siyasete olan algiyi net gösteren bir durumdur.

Arkadaşlarınızla, akrabalarınızla ve sevdilerinizle siyasi polemik yapmayın. Bu konuda ünlü Yunan Fizolof Aristoteles siyasetçiler için 1600 yıl önce için söylediği “Sevdiklerinizle siyaset yapmayın. Siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam eder; Siz dostlarınızı yitirmekle kalırsınız” sözü halla güncel önemini koruyor. O tarihte bile siyasi tartışmaların, sevgileri yok ettiğini, dostlukları bitirdiğini, aile bağlarını zedelediğini görmüş, duymuş, belki yaşamışlar.

TV ekranlarında bir birine en sert eleştiride bulunan milletvekilerinin meclis lokantasında beraber yemek yedikleri defalarca görülmüştür. Hatta kendi aralarında yaptıkları konuşmada tartışmanın mecliste kaldığını dostlukların kolıcı olduğunu belirtiyorlar. Özelikle seçim sürecinde adeta savaşa girer gibi sert tartışmalar, sokaklarda itilip kalkmalar siyasi partiler için değermi diye insan soruyor kendi kendine.

Siyasi partilerde milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı ve partilerde diğer yönetici konumunda bulunanların menfaat ve çıkar ilişkisi ortaya çıkınca nasıl parti değiştirdiklerini, hepimizin görüp duyduğu bir durum haline geldi. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren çok partili geçişten son iktidar partileri ve ana muhlefet partileri her zaman kavga halinde görünmüştür. Siyasi partilere en fazla üye yine iktidar parisi ve ana muhalefet partisinin olmuştur.

Aslında vatandaşlar arasındaki siyasi partilere bakış partiye üye olurken belli oluyor. Genel algı siyasi makam ve mevki için partinin bir araç olduğunu görüşü yüksek olmasıdır. Siyasi partiler için yersiz ve gereksiz tartişmlar ile dostlarımızı kırmaya ve üzmeye değmez. Bırakın siyaseti siyasetçiler ve politikacılar yapsın. Bizde kimi kendi siyasi görüşümüze yakın yakıngörüyorsak seçim zamanı sandığa gidip oy kulanarak tercih ve desteğimizi gösterelim.

Erkan Sarıkaya

YORUM YAP