
Ülkemizde en acılı, en dramatik olayların gündem süresi yaklaşık on gündür. Bu ülkede tatil beldesinde kış sporlarının yapıldığı bir otel yandı, 78 kişi hayatını kaybetti; kimin aklında kaldı? Konya’da bir bina çöktü, büyük depremler yaşadık, şehit haberleri geldiği günler oldu. Bu olayların ve haberlerin tartışıldığı ve gündem olduğu gün sayısı ortalama 10 gündür. 10 gün sonra ne mi oluyor? alışıyoruz malesef her şeye alıştırılıyoruz.
Düşünün, ekonomi kriz almış başını gidiyor, insanlar geçinmekte büyük zorluklar yaşıyor, geçen yıl özel okulda olan çocuklarını şimdi devlet okuluna yazdırmanın telaşına düşen insanlar var, emekliler evden dışarı çıkmıyor, masraf olmasın diye 3+1 evlerinde tek bir odada yaşayıp tasarruf etmeye çalışıyorlar, esnaflar giderlerini ve çalışan sayısını azaltarak hayatta kalma mücadelesi veriyor, işten atılan insanlar evlerini kapatıp ailelerinin yanına yerleşiyorlar, düğün yapacak gençler ise sürekli gün erteleyerek belki ekonomi düzelir, ayakta kalma şansımız daha yüksek olur diye düşünüyorlar.
Bu günlerde gündem seçimlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu mu olacak, Recep Tayyip Erdoğan tekrar aday olacak mı? Zafer Partisi Genel Başkanı hapisten çıkacak mı? gibi konularla uğraşıyor. İktidara oynayan 102 yıllık ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi ise bu sefer iktidar olacağım diye erken seçim istiyor.
Ulusal TV Kanallarına baktığımız da elinde çubuklar ile her akşam Suriye haritası üzerinden gerçek gündemleri konuşmak yerine, ülkemiz dışında yaşanan olaylar ile meşgul olmamızı istiyorlar. Bazı Ana akım Tv kanallarında yıllarını sahada haber yaparak geçiren gerçek gazeteciler yerine, farklı mesleklerden iktidar partisine yakın görüşlerde olan bazı şahısların dünya gündemi, ekonomik gündemi, siyasi gündemi ve deprem gündemini bu kişiler her akşam kendi aralarında tartışıp bize bilgi veriyorlar. Bu kişiler utanmasalar kadın doğum konusunda bile konuşacaklar. Aslında bunların gazetecilik ve medya sektörü ile bir alakaları olmamasına rağmen, gündem ile ilgili istenilen ve istenilmeyen leri konuşup tartıştıkları için rağbet görüyorlar.
Ülkemizde yıllar içinde çok önemli olaylar ve trajedileri yeterince konuşmadığımız ve tartışmadığımız için yenileri ile karşılaştığımız da ortalama 10 gün geçtikten sonra toplum olarak unutuyoruz. Halk olarak iktidar ve olaylardan sorumlu olanları tartışma dığımız zaman, hesap soramadığımız zaman yenileri yaşandığı zaman tepkiler de cılız kalıyor. Toplum olarak tepkisiz kaldığımız şeyler yeniden yaşandığı zaman daha çabuk alışıyor ve unutuyoruz. Bize mübah görülen şeylere razı gelmemiz isteniyor.
Türkiye farklı coğrafyaları ve farklı iklimleri olan zengin kültürü ile yabancıların cennet olarak görüp, turist olarak her yıl ziyaret ettiği kadim bir ülkeyiz. 85 milyon vatandaş olarak daha iyi bir yaşam, daha iyi bir ekonomi ve daha iyi bir hayat hak ediyoruz.